BilimGündem

Dünya Su Günü ve Türkiye’nin Durumu

Dünyanın 4’te 3’ü sularla kaplı, ancak dünyada yeterli ve temiz içme suyuna erişim hala büyük bir problem.

Birleşmiş Milletler 2010 yılının Temmuz ayındaki toplantısında temiz suya erişimi temel insan haklarından biri olarak kabul etti. Diğer yandan günümüzde dünyada 2,5 milyara yakın insanın temiz ve içilebilir suya erişimi bulunmuyor. Suyun hem insanın hayatını devam ettirebilmesi için temel tüketim gerekliliği olması hem de sağlık, temizlik gibi hastalık önleyici konuma çalışmalarında en temel malzeme olması açısından düşünürsek, problemin vehameti daha da açıkça gözüküyor. Nitekim her yıl 2 milyonun üzerinde insan temiz suya erişimi olmadığından hayatını kaybediyor.

Dünya Su Günü Nedir?

Fotoğraf: Mert Güller

 Öneri: Su Hakkında İzlemeniz Gereken 3 Temel Belgesel

Dünya Su günü nedir?

1992 yılında Birleşmiş Milletler Kalkınma Konferansı’nda önerilen, 1993 yılında da Birleşmiş Milletler Genel Kurulu tarafından kabul edilen Dünya Su Günü her yıl 22 Mart tarihinde kutlanmaktadır. Temel amaç bu tarihin su ve su ile ilgili problemler konusunda dikkat çekici çalışmalar yapılması için bir işaret olarak kullanılmasıdır.

Dünya su gününün bu yılki teması “atık su” idi. Halk arasında kanalizasyon suyu veya kirli su olarak da bilinen “atık su” kısaca temiz suyun içme, kullanma, temizlik veya endüstriyel amaçlı kullanımının ardından kirlenmiş kullanılamayacak hale gelmiş olan durumuna denir. Birleşmiş Milletler’in 2017 yılı Dünya Su Günü’ne dair yayınladığı rapora göre, dünya genelinde kullanılan suların %80’i hatta bazı ülkelerde %95’i arıtılmadan doğaya bırakılıyor.

Özellikle küresel iklim değişikliğinin de tetiklediği susuzluk ve su kıtlığı, önümüzdeki on yılda dünyanın en büyük problemlerinden biri olacağı aşikar. Bu yılki raporda ayrıca dünya nüfusunun 3’te 2’sinin her yıl en az bir ay boyunca su kıtlığı veya su stresi altındaki bir bölgede hayatına devam ettiğini ortaya koyuyor. Kaynak: Su Hakkı

 

Türkiye’nin Su Karnesi

Türkiye özelinde de durum pek de iç açıcı değil. Türkiye’nin 3 tarafının denizlerle çevrili olması, hemen her bölgesinde zengin akarsuların ve göllerin bulunması nüfus ve verimsiz su kullanımı parametreleri devreye girince neredeyse hiçbir anlam ifade etmiyor.

WWF‘nin yayınladığı bir araştırmaya göre, Türkiye geçtiğimiz 50 yılda 3 Van Gölü büyüklüğüne denk gelen 1,3 milyon hektar sulak alanı kaybetti.

2017 yılında Türkiye’de kişi başına düşen temiz su miktarı 1519 metreküp olarak gözükmekte. Türkiye BM indeksine göre şu an su stresi altındaki ülkeler listesinde. Yapılan projeksyonlar 2030 yılında nüfusu 100 milyonu aşacak ülkemizdeki kişi başına yıllık su hakkının 1100 metreküpe düşeceği bunun da BM indeksine göre su fakiri ülkeler ligine düşeceğimiz anlamına geldiğini göstermekte. 

İlgili Makaleler

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

Başa dön tuşu