2011 Yılında Gidilebilecek En İyi 10 Yer

Mayıs ayına gelmemize rağmen güneş hala yüzünü doğru dürüst göstermese de, bu yaz için şimdiden tatil planları yapmaya başlamıştır birçoğunuz. Özellikle bu yaz yurtdışı tatil planı olanlar, gideceği ülkeyi araştırmaya başlamıştır. Yaz tatili için kısıtlı izinleri olanlar, gideceği bölgeyi iyice analiz edip, nelere gidilmeli? Nerelerde konaklanmalı? Gittiğiniz yerin hangi yemekleri meşhur? vs. gibi tüm akla gelebilecek soruları düşünülmeli ki sonradan döndüğünde pişman olmayın 🙂

Bizde şimdiye dek yurtdışında tatil planı olup da nereye gideceğini karar veremeyenleri düşünerek, 2011′ de görülmesi gereken ülkelerini sizler için araştırıp, listeledik. Aralarından bazıları vizesiz olarak turist kabul ederken, maalesef bazıları vize istiyor. Tercihiz direkt olarak “Vize istemeyen ülkeler” ise, daha önce yayınladığımız “Vizesiz Gidilebilecek Ülkeler” yazı dizisindeki Fas ve Güney Afrika‘ ya dair yazılarımızı inceleyebilir veya ülkelerin tam listesini görebilirsiniz.

Eğer vize sorununuz yoksa aşağıdaki tüm bölgeleri mutlaka incelemenizi önererek, konuya başlıyoruz..

10 – Curaçao

Karayip Denizinde bulunan, Küçük Antiller adalarının Venezüella‘ ya en yakın olan adasıdır. Her ne kadar Venezüella’nın hemen yanı başında olsa da Hollanda‘ ya bağlı bir ada konumundadır. Yüz ölçümü 472 km2 ve nüfusu da 140 bin civarıdır. Ülkemize coğrafi bakımdan biraz uzak ve şehirde bulunan otellerin de epey lüks olduğunu düşünürsek, konaklama fiyatları da buna bağlı olarak biraz yüksek. Ancak sonbahardan, ilkbahara kadar olan dönemin dışında giderseniz fiyatlar nerdeyse yarı yarıya oluyor. Dalış sporu ile ilgileniyorsanız eğer adanın sırf dalış yapanlar için özel plajları bulunuyor. Curaçao’ da halk genelde yerel dil olan Papiamento konuşurken, Flemenkçe ve İngilizce‘ de geçerli diller arasındadır.

Eğer bütçe sorununuz yok ve farklı bir coğrafyada tatil yapmak istiyorsanız bu senenin en iyi tercihlerinden biri Curaçao olabilir.

9 – İzlanda

Geçen sene Eyyafyallayöküll yanardağının 190 yıl sonra patlamasıyla çokça adını duyduğumu İzlanda, yine Dünyayı sarsan finansal krizden nasibini alan ülkelerin biri. Refah seviyesi krizden önce oldukça yüksek olmasına rağmen finansal krizin etkilerini hala taşımaktadır. İzlanda’ da tatil planı yapanlar içinde ülkenin bu durumda olması belki avantaj olabilir ve şu sıralar gitmek isteyenler için bir fırsat.

8 – Tallinn, Estonya

Denizin hemen kıyısında bulunan Estonya‘nın başkenti Tallinn, Orta Çağ‘ dan kalma yapılarını özenle kormuş ve aynı zamanda 2011 Kültür Başkenti olarak belirlenmiş bir şehir. Bulutların adeta şehrin içerisinde gibi gözüktüğü, şehirdeki tüm binaların ise belediye binasının yanı başında olduğu, gerçek anlamda tarihi bir şehirdir. Kış aylarında gündüzler 3 saat, yaz aylarında ise geceler 3 saat olarak yaşanır ve genelde tüm Baltık Ülkeleri gibi soğuk bir iklim hâkimdir. Turistlerin vakit geçirebileceği ucuz bar, kafelerin yanında hareketli bir gece hayatı vardır.

7 – New York, Amerika

Eğer daha önce hiç Amerika’ ya gitmediyseniz, bu sene yurtdışı tatil planı yaparken mutlaka New York‘ u da tatil planlarınızın arasına alın derim. Özgürlük Anıtı, Ekim 2011′ de yapımının 125. yılını doldurduğu gün,  120. yıldır ayakta olan Carnegie Hall‘ de yapılacak çeşitli etkinliklerle kutlanacak. Bir başka kutlama ise, 100. yılını kutlayacak olan New York Halk Kütüphanesi. Bu sene şehirde yapılacak aktivitelerle, daha çok turist çekmek isteyen New York’ ta otel kapasiteleri de %20 arttırıldı. 11 Eylül 2011′ de, İkiz Kulelere yapılan saldırının anısına 11 Eylül Anıtı‘nın açılışı yapılarak bir anma yapılacak.

6 – Galapagos Adaları

Galapagos Adaları, irili ufaklı toplam 62 adanın oluşturduğu ve  50 bin km2 yüz ölçümüne sahip, Ekvador‘ a bağlı olan takımadalardır. Charles Darwin‘ in Evrim Teorisi‘nin esin kaynağı olan ada olarak da bilinir. Adaların her birinde denizaslanları, farklı çeşitlerden kaplumbağalar ve sadece bu adalara özgü biyolojik canlıları da görmek mümkündür. Hatta hali hazırda birçok belgesel kanalı çekimlerini Galapagos Adalarından yapıyor.  En yakın yerleşim birimi olan Ekvador’ a uzaklığı yaklaşık 1.000 km olduğundan, saklı kalmış bir cennet olarak tanımlanıyor.

5 – Rio de Janeiro, Brezilya

Her sene düzenlenen “Rio Festivali“yle bilinen, Brezilya’nın en büyük 2. şehri ve başkenti. Festival demişken bu seneki festivali kaçırdınız maalesef, çünkü Rio Festivali her sene şubat ya da mart ayında yapılıyor. Gerçi Rio’ ya gittiğiniz muhteşem kumsallar, güneş ve samba yapan kadınları görmeniz muhtemel. İstanbul’ a benzer nitelikte, bir kısım çok zengin ve lüks içerisinde yaşarken, şehrin diğer bir kısmında yoksulluk ve maalesef bununla beraber tecavüz, gasp ve cinayet gibi suçların işlendiği bilinmektedir. Ancak şehrin 2014 Dünya Kupası ve 2016 Yaz Olimpiyatlarına ev sahipliği yapacağından, kısmen güvenlik önlemleri turistler için arttırıldı. Bu yüzden Rio’yu görmek için şu sıra en güzel zamandır sanıyorum.

4 – Güney Tirol, İtalya

Güney Tirol, İtalya ve Avusturya arasında kalmış, ülkenin en kuzeyinde yer alan ve halkın büyük çoğunluğunun Almanca konuştuğu özerk bir bölgedir. Dünyaca ünlü kayak merkezleri bulunmasının yanı sıra, 4.000 metre yükseklikte bulunan Stelvio Milli Parkı, gölleri ve tarihi müzeleri ile doğayla iç içe tatil yapmak isteyenler için güzel ve farklı bir seçim olacaktır. Üstelik otel fiyatları astronomik rakamlarda değil.

3 – Dublin, İrlanda

Dublin, Dünyayı sarsan ekonomik krizden en çok etkilenen ülkelerden biri olarak, AB’ den maddi yardım almak zorunda kalan İrlanda‘nın başkenti ve aynı zamanda ülkenin en büyük şehridir. Euro’ ya geçtikten sonra Avrupa’nın en pahalı ülkeleri arasında olan İrlanda, krizin etkilerini atlatmak için bu sene daha fazla turist çekmek istiyor. Bu yüzden müze, ulaşım ve konaklama gibi hizmetlerin fiyatlarında bir düşüş olacak. Genelde soğuk bir iklimi olan İrlanda’ ya seyahat için yaz ayları iyi bir tercih olacaktır. Şehri ikiye ayıran Liffey Nehri‘nin üzerindeki Half Penny Köprüsünden geçip, Dünyaca ünlü edebiyatçılara ilham perisi olmuş şehri görebilirsiniz.

2 – Machu Picchu, Peru

Dünyanın Yeni Yedi Harikasından biri olarak seçilen, tahminen 1450 yılında inşa edilmiş ve 1912′ de Amerikalı bir profesör tarafından keşfedilen İnka Medeniyetine ev sahipliği yapan Machu Picchu, Perulu halk tarafından “Saklı Kent” olarak da adlandırışı. And Dağlarının tepesinde, 2400 metre yükseklikle olan şehir, 1532 yılında İspanyol işgalinden de gözden bu kadar uzak olması sayesinde zarar görmeden kurtulmuş. İnkalar tarafından da rivayete göre çiçek hastalığı salgını yüzünden terk edilmiş ve  300 yıl kayıp kent olarak kalmıştır. Şehir, Güney Amerika’nın en çok turist çeken bölgelerinden biri olmakla beraber, harabelerin zarar görmemesi için günlük azami 800 kişinin ziyaretine izin veriliyor. Eğer bölgeyi görmek isterseniz, Machu Picchu’ ya 80 km uzaklıktaki Cusco şehrinde kalmanız gerekiyor. Buradan Machu Picchu’ ya 8 km mesafedeki Aguas Calientes köyüne raylı hat ile ulaşım sağlanıyor. Daha sonra ise yürüyerek ya da otobüsle şehre ulaşım mümkün olabiliyor.

1 – Cape Town, Güney Afrika

Dünyaca ünlü tatil sitesi tripadvisor tarafından gerçekleştirilen bir ankette Cape Town, 2011 yılında tatil için en iyi şehir seçildi. Özellikle Dünya Kupası’ndan sonra turist sayısında gözle görülür bir artış oldu. Türkiye’ den yurtdışına giden turistlerinden ilk tercihlerinden biri olan Cape Town, vize gerektirmediği gibi aynı zamanda fiyatları da Türkiye’ ye göre nerdeyse yarı yarıya.

Nelson Mandela‘nın 27 yıl hapis yattığı Roben Adasını ziyaret edebilir, Doğanın 7 Harikası oylamasında 20 milyondan fazla oy alan Masa Dağına çıkarken eşsiz bir manzaraya eşlik edebilir, Boulders Bay Plajında penguenlerle beraber denize girebilir, Hint Okyanusu ile Atlas Okyanusunun birleştiği Afrika Kıtasının en uç noktası olan Ümit Burnu‘ nu ziyaret edebilirsiniz. Milli Park, akvaryum, Victoria ve Alfred Limanları ya da tarihe tanıklık eden müzeleri gibi birçok gezilecek yerin olduğu Cape Town’ un gece hayatı da oldukça renkli. Bu arada belirtmekte fayda var ki, Türkiye’ de yaz ayları yaşanan mayıs-temmuz döneminde Cape Town’ da kış ayları yaşanır ve yağmura denk gelebilirsiniz. Bu sebeple ekim-mayıs arasındaki dönem tatil için iyi bir tercih olacaktır.

Son olarak; özellikle Dünya Kupası’ndan sonra artan turist sayısıyla, şehirde güvenliğin biraz daha arttırıldığı söylense de akşamları tek başınıza dışarı çıkmak halen riskli. Fakat halen bozulmamış güzelliğiyle, Dünyanın ender şehirleri arasında olan Cape Town’ e tatil için fazla vakit kaybetmeyin diyoruz.